5000 hektar alana yayılmış Matka Kanyonu, içerisinde bulunan göl ile birlikte Makedonya’da gezilecek en iyi noktalardan birisi. Üsküp’e 15 kilometre mesafede bulunan ve doğallığıyla kendine hayran bırakan Matka ile ilgili notlarımı fotoğraflarıyla birlikte bu yazımda bulabilirsiniz.
Matka Kanyonu
Öncelikle Üsküp yazım çok uzun olduğu için burayı ayrıca anlatmak istedim. Eğer balkanlar seyahati yapacak olursanız özellikle de Üsküp’e gelirseniz mutlaka bir gününüzü buraya ayırmanızı öneririm. Hayatımda gezdiğim en güzel, en doğal yerlerden biriydi. Üstelik geçtiğimiz günlerde NTV’nin dünyanın en doğa harikası 100 yeri listesinde burayı da görünce çok sevinmiştim.
Matka Kanyonuna toplu taşıma, taksi ya da araç kiralayarak gelmek mümkün. İnternetteki yorumlarda araç kiralayarak gelmenin zor olduğundan bahsetmişlerdi. Çünkü burayı gösteren tabelanın olmadığını, GPS yardımıyla gelinebildiği yazıyordu. Taksi ile gelmek kolay, ortalama 1000 DNR (45 TL) civarı.
Toplu Taşıma ile gelebilmek için Üsküp’ten kalkan 60 numaralı otobüslerle buraya ulaşabilirsiniz. Üsküp’te bulunan Eski Çarşı‘nın orada en yakın otobüs durağını sorarsanız yardımcı olacaklardır. Ancak otobüs saatlerini iyi öğrenmekte fayda var. Bunun için http://www.jsp.com.mk/VozenRed.aspx adresine girdikten sonra, ortada bulunan sekmelerden 2. sırada olana (Приградски линии) tıklarsanız 60 numaralı linki göreceksiniz. 60’a tıkladıktan sonra alt tarafta Üsküp > Matka, Matka > Üsküp şeklinde otobüs saatlerini görebilirsiniz. Ne yazık ki İngilizce dil seçeneği yok.
Tabloda gördüğünüz gibi ortalama 1 buçuk saatte bir otobüs var. Ben durağa erken bir saatte gittiğim için tam bir saat otobüs bekledim. Ancak tam saatinde geldi ve 12:10’da otobüse bindim. Otobüs bileti şoförden alınıyor ve 35 DNR (1.50 TL). Ardından içeride bulunan makinaya bileti onaylatmak gerekmekte.
Yaklaşık 45dklık yolculuktan sonra son durakta indim ve 15 dakika kadar daha yürüdüm.
Ardından kanyonun merkezine, başka bir değişle restorantın, kilisenin ve tekne turunun yapıldığı bölüme ulaştım.
Buraya geldikten sonra yapılacak 4 şey bulunuyor. Restorantta birşeyler yiyip/içmek, tekne turu yapmak, kiliseyi gezmek ya da kanyon boyunca yürümek. Ben Tekne turu ile başladım.
Gölde tekne turu yapılabilecek 3 tekne bulunuyor. Bu nedenle restoranın oraya geldikten sonra ilk iş bu turlara katılmak iyi olacaktır. Çünkü otobüsten çok sayıda insan buraya geldiği için yer bulma konusunda sıkıntı yaşayabilirsiniz. Ben bu nedenle ilk olarak tekne turuna katılmıştım.
Bizim tur grubunda turist olarak bir tek ben vardım. Diğer katılımcılar yerli halktan, haftasonunu değerlendirmek için çocuklarıyla oraya gelenlerden oluşuyordu.
Turun fiyatı 400 DNR (18 TL) ve 1 saat sürüyor. Güvenlik açısından can yeleği ve boyunluk giyiyorsunuz.
Teknenin sürücüsü aynı zamanda rehberlik yapıyor. Yani Matka ile ilgili bilgiler veriyor.
2 kilometre (yaklaşık 20dk) sonunda tura ara vererek burada bulunan Vrelo Mağarasını ziyaret ediyoruz.
Vrelo Mağarası, dünyanın en doğal 7 harikası seçimi projesi olan “New7Wonders” projesine aday gösterilmiş.
İçerisi öncelikle epey soğuktu 🙂
Mağaranın içerisinde kozalat görünümünde sarkıt ve dikitler bulunuyor ve içerisinde 2 adet göl var.
2 adet gölün küçük olanı 8-15 metre genişliği arasındaymış. Büyük gölün ise (fotoğraftaki) derinliği bilinmiyormuş. Bu özelliğiyle dünyanın en derin yer altı suyu ünvanı buraya aitmiş.
Mağarada 15 dakika kadar kaldıktan sonra tekneye tekrar binip geri dönüyoruz. Turumuz gidiş-geliş ve mağara olarak toplamda 1 saat sürmüş oluyor.
Kanyonun merkezinde bulunan Aziz Andrew Kilisesi, 1389 yılında yapılarak İsa’nın 12 havarisinden biri olan Aziz Andrew’e adanmış. İçerisinde gizlice fotoğraf çekmeye yeltendim ancak kilise görevlisi tarafından sert bir dille uyarıldım. O nedenle çekemedim…
Kiliseyinin içerisine baktıktan sonra yan tarafta bulunan restoranta giderek yemek yedim.
Restoranda bulunan yemeklerin çoğu 1000 Dinarın üzerinde. Köri soslu tavuk (chicken with mozerella) 550 DNR (25 TL). İçecek ve ekmekle birlikte 750 DNR (34 TL) para ödedim. Fiyatların normalden çok daha pahalı olduğunu unutmayın. Bu nedenle buraya gelmeden yanınızda yemelik/atıştırmalık bir şeyler getirebilirsiniz. Burada ise sadece bir şeyler içerseniz daha iyi olabilir.
Yemeği yedikten sonra saat 15:00 civarı olmuştu ve kanyonda yürüyüşe çıktım.
Gitmeden önce internetten araştırdığım kadarıyla Matka kanyonunun yürüyüş yolunun 6 kilometre olduğunu ve sonunda bir kilise olduğunu okumuştum.
Yürüyüş yolunun ilk 500 metresine kadar pek çok insanla karşılaşıyorsunuz. 500 metreden sonra tek tük insan görmeye başlıyorsunuz.
Verdiğim molalardan biri.
ve patika yolları.
Yolun sonu tel ile kapatılarak “end of the road” yazan bir kağıt asılmış. Burada kısa bir süre dinlendikten sonra dönüş yoluna koyuluyorum…
Dönüşüm ise tam bir işkenceydi. Öncelikle suyum ve sigaram bitmişti ve birçok defa dönüş yolunu kaybettim. Üstelik kanyonda kayboldum:( En kötüsü de son 3 kilometre kala hava kararmıştı artık. Dağların yüksekliğinden dolayı ay ışığı bile vurmuyordu. Anlayacağınız zifiri karanlıkta beni bekleyen son 3 kilometrelik karanlık bir yol vardı.
Hayatımda bu kadar korktuğumu hatırlamıyorum. Düşünün zifiri karanlıkta, bilmediğiniz bir yerde yürüyorsunuz. Yürüdüğünüz yol ise dağın kenarındaki patika yolu. Genişliği 1 metreden az ve aşağısı uçurum. Her yer karanlık ve sessiz. Yanımdan bağırarak yarasalar geçiyor ve ben haliyle korkuyorum. Cep telefonunun feneriyle yolumu arıyorum.
Anlatırken çok kolay geliyor tabi ama orada yaşadıklarımı hayatım boyunca unutamam sanırım. Restoranta gelince soğuk bir carlsberg içmiştim. Hava çok soğuktu, herkes montla oturuyordu ama telefonumun şarjının bitmesi ihtimaline karşılık hızlı hızlı yürümüş ve sırılsıklam ter olmuştum.
Akşam 8’de otobüse binerek merkeze döndüm, oradan kalacağım hostele giderek duşumu aldıktan sonra yatıp uyudum. Sabah erkenden kalkarak havalimanına gittim ve İstanbul’a döndüm. Böylelikle Balkanlar seyahatim sona ermiş oldu.
Matka ile ilgili anlatacakalarım bu kadar. Aslında gitmeden internette fazla araştırma yapmadığım ve 6 kilometrelik yolun sonuna kadar yürümeyi düşünmediğim için hazırlıksız gitmiştim. Ancak siz öyle yapmayın. Yürüyüş yapacaksanız yemek/suyunuz yanınızda bol bol bulunsun. Tabi el feneri de şart 🙂
Adım Adım Seyahat
30 Haziran 2015Fotoğraflar harika görünüyor. Matka’ya bayılırım ben de. İki kez ziyaret ettim.
En güzelini yapmışsın hem bot turu hem de yolun sonuna kadar giderek. Dönüş maceralı olmuş ama iyidir güzeldir, unutulmaz anılara sebep olur.
Yolların açık olsun.
Figen Atik
20 Haziran 2016Güneeeş! 🙂 panpası burada da karsilastik. Tobe bismil. 🙂 Sahin Bey; keyifle okudum yazinizi. Emeginize saglik, tesekkurler.
Seval Duban
04 Temmuz 2015Merhaba. Senin yazindan esinlenerek biz de geldik kanyona. Henuz otobusten yeni indik. Bakalim bizi nasil bir macera bekliyor 🙂 Ellerine saglik, cok keyifli bir yazi olmus 🙂
Şahin Doğan
04 Temmuz 2015İyi eğlenceler 🙂
YENİ BİR ROTA
10 Kasım 2015Bu gün kanyonu ve gölü gördüm.
Gerçekten güzel bir yer
Üsküp’e gelipte burayı görmemek olmaz
Senin gazınla kanyonun sonunu göreyim dedim 🙂
Su + sigara + kafa lambam
Dönüşte kulaklarını çınlattım bol bol haberin olsun
Sevgiler…..
Cagatay
23 Şubat 2016Bu 60 numaralı otobüsün gectıgı durağı bır turlu bulamadım ılk kalktıkları yerı yada eskı Çarşı’nın ordan hangi durak olduğunu hatırlıyormusun cuma gunu orda alacam gıtmeden bulayım dedım olmadı
Şahin Doğan
24 Şubat 2016Eski carsiya girmeden kime sorsan gosterir. Oldukca yakin 🙂
elif
15 Haziran 2016Ben de Matka’ya gitmeyi düşünüyorum. Çok güzel ve gereken detayları içeren bir yazı olmuş. Teşekkürler 🙂
Şahin Doğan
15 Haziran 2016İyi gezmeler Elif 🙂
havva cankat özkalaycı
24 Haziran 2016Benim için çok faydalı oldu. Matka Konyonu ile ilgili okuduğum en ayrıntılı seyahat raporuydu. Teşekkürler
Hande Sarıca
26 Haziran 2016Merhabalar! 2 ay kadar sonra Erasmus maceram başlıyor Makedonya’ya. İlk rotamı yazınız sonucu belirledim bile!
Ayrıntılı ve keyifli anlatımınız için teşekkürler 🙂
bahadır
21 Ağustos 2016Teşekkürler. Gitmeyi düşünüyorum ve kanyonda yapmayı düşündüğüm yürüyüş için meraklanıyordum. Yazının sonundaki kısımdan sonra yürüyüş yapmayı tekrar düşüneceğim 🙂
Şahin Doğan
22 Ağustos 2016Ahahah 🙂 hazırlıklı gidersen sorun yaşamazsın. 20 liraya kafa flashları var. İşe yarayacaktır.
Özge
17 Eylül 2016Mükemmel bir yazı olmuş teşekkürü bir borç bilirim ☺️
Özgür SÜNGÜ
20 Eylül 201626.09.16-30.09.16 Arası Makedonya’ da olacağım yazın bana yol gösterdi, Teşekkür ediyorum kalemine sağlık…
Ufuk
12 Ekim 2016Teşekkürler kardeş çok faydalı oldu, bir de zahmet olmazsa kaçıncı ayda gittiğini öğrenebilir miyiz. Kasım başında üsküp te olacağız. Hava muhalefeti olur mu kanyonda acaba..
Müge Özacar
07 Mayıs 2017Çok faydalı bilgiler var. Elinize kaleminize sağlık. ben de haftaya 13 günlük bir tur planlıyorum. Üsküpten Budva Hisar turizm ile gitmeyi düşünüyordum ama verdiğiniz bilgilerden sonra özel ulaşım araştırayım dedim.
Teşekkürler
Müge
Aynur
23 Aralık 2017Merhaba,
Şuanda yola çıkıyoruz kanyona doğru Yazınız çok güzel olmuş. Her detayı anlatmışsınız gerçekten.
Bu soğukta yani Aralık’ta kanyonu yürümeyi düşünmüyoruz, kiliseyi görüp çıkarız diye düşündük. Yazılarınızın devamını diliyorum
İyi günler
atilla
25 Şubat 2020Fotoğraflar harika! Matka Kanyonu deneyimim için ben de bloguma beklerim 🙂 http://gezginilla.com/matka-kanyonu-uskup/