Hakkımda

İnsanın kendisi hakkında bir şeyler yazması gerçekten zor. Kişisel şeyler yerine yaptığım seyahatler ve blogla ilgili bilgilere ilgi duyacağınız düşünerek, ilk olarak bununla ilgili bilgi vermenin daha doğru olacağını düşündüm. Bu yazıda önce gezme-tozma olaylarımın nasıl başladığını anlatacağım, daha sonra özel hayatıma değineceğim.

Karanlık Fotoğraf

Hayatımın geri kalanını şekillendiren o büyük gün; 5 Temmuz 2013. İlk defa yurtdışına çıkmış ve tur ile İtalya’ya gitmişim. Yukarıdaki fotoğrafı tur esnasında, Vatikan’ın o meşhur St. Pietro Katedrali‘nin içerisinde çekmiştim. İçerisi oldukça karanlıktı, bende ise çok eski bir kompakt fotoğraf makinesi vardı. Bundan dolayı çektiğim tüm fotoğraflar kapkaranlık çıkmıştı. Orada kendi kendime Türkiye’ye döndükten sonra iyi bir fotoğraf makinesi alacağımın sözünü vermiştim.

Topkapı Sarayı ve yeni fotoğraf makinem

Verilen sözler önemli… Döndükten sonra yaptığım ilk iş, yeni bir fotoğraf makinesi almak ve klasik olarak boş zamanlarımı Balat, Ortaköy, Sultanahmet ve Kız Kulesi’nde geçirmek olmuştu.

Roma - İspanyol Merdivenleri

Ancak yaptığım İtalya seyahatini unutamıyordum. Gezme işini çok sevmiş, üstelik bu sefer fotoğraf makinesine de sahiptim! Bununla daha güzel yerleri fotoğraflamam gerekirdi. Bunun için tekrar harekete geçmeliydim…

Budapeşte

Geçtim! İlk seyahatimden 7 ay sonra, 2014 Şubat’ında bu sefer Budapeşte‘ye gittim. Yeni makinem ile çok güzel fotoğraflar çekerek, gezme işini çok sevdiğimi anladım. Böylelikle ev ve iş arasında sıkışan hayatıma yepyeni bir heyecan gelmişti.

Berlin Reichstag, 2014

Durmadım!.. 2 ay sonra bu sefer ViyanaPragBerlin turu yaptım. Artık yurtdışına gitmeye alışmış ve tek başına seyahat etmenin özgürlüğünü tatmıştım bir kere…

Karpatlar ve Ben

Her fırsatı değerlendirerek çalıştığım şirketten izin alıyor veya resmi tatillerde yurtdışına gidiyordum. Bir önceki seyahatin üzerinden 1 ay geçmişken bu sefer BükreşBraşov turu yapmıştım…

Ancak bir sorun vardı!

O zamanlar gideceğim şehri en ince ayrıntısına kadar araştırıyordum. Nereler gezilir, nerelere gidilir, ne yenir, ne içilir diye… Ancak 2014 yılında, Türkçe içerik sunan bir kaç site ve blog dışında bilgi alınabilecek başka bir site yoktu. Olanlar 300-500 kelime ile kendi yaptıklarından bahsederek, 3-5 fotoğraf ekliyorlardı. Yazdıklarından hiç bir şey anlamadığım gibi, o kadar özensiz ve düzensizlerdi ki, okurken oldukça sıkılıyordum.

Ve bir karar verdim. Ben de blog açacaktım! Ama yazacağım yazılarda verebildiğim kadar bilgi verecek, ekleyebildiğim kadar fotoğraf ekleyecek ve belli bir düzen içerisinde yazılar yazacaktım. Okuyan kişiyi kendi yaptıklarımı anlatarak sıkmayacak, adeta seyahatleri öncesinde oraya götürecektim. Ve elbette bol bol fotoğraf ekleyecektim.

Merhaba Dünya!
Bu blog sitemdeki ilk yazım. Gezi yazıları, yurtdışı seyahat ipuçları, gezi notları ve çeşitli ülkelerden gezilecek yerleri blog sitemde bulabilirsiniz.

2014 Nisan’da blog için ilk yazımı yazdım. O güne kadar gezdiğim yerlerden aldığım ücretsiz şehir haritaları ve kitapçıklarını neyse ki atmamışım. Bu kitapçıklardan çeviri yaparak, önceden gezdiğim yerleri detaylıca yazdım. Bu süreçte hem öğrendim, hem de oldukça keyif aldım…

Gezmeye devam!

Arkadaşım Weronika, ben ve kanatlı bir Polonya şövalyesi

Artık gezme-tozma işinin benim için başka bir anlamı vardı… Gezecektim ama eskisi gibi olmayacak, çektiğim fotoğrafları ve gördüğüm şeyleri başkalarına da anlatacaktım. Olaya bakış açım biraz değişmişti. Artık seyahate çıkmadan önce hiç araştırma yapmıyordum. Bir şehre gider gitmez konakladığım hostelden veya tourist information’lardan şehirle ilgili bilgiler alıyordum. Okuduğumu anlayıp Türkçe’ye çevirebilecek kadar İngilizcemi geliştirmiştim. Çektiğim fotoğrafların 3’te 1’i bilgi yazılarıydı (müzelerdeki eser açıklamaları, şehir tarihi vb).

Yui ve Ben / Sümela Manastırı

O ülke senin, bu ülke benim geziyordum. Bazen birileriyle tanışıp beraber geziyorduk. Adeta şehirleri yaşıyor ve çok fazla sürprizle karşılaşıyordum. 2014 yılında 13 ülkede 19 şehir gezmiştim. Sadece bir kaç ayda hem de… Hatta öyle ki, bir Cuma gecesi ansızın İstanbul Otogarı’ndan otobüse binip Bulgaristan’a gitmiş, orayı gezip Pazartesi sabah tekrar İstanbul’a dönerek doğruca ofise geçmiştim. Çok yorucu olmuştu, ancak aldığım keyif sayesinde bunun gibi birkaç defa daha seyahat yapmıştım.

Peki para nereden geliyordu?

Çalışıp, biriktiriyordum… İş hayatına 2011 yılında başlamış, ilk yurtdışı seyahatimi ise 2013 yılında yapmıştım. Arada 2 sene var. Euro da o zamanlar ucuzdu (1 Euro = 2.75 TRY). 22 yaşındaydım ama nasıl para biriktirilir iyi biliyordum. Mesela bir cafeye gidip çay veya bara gidip bira içmiyordum. Burada harcayacağım parayla; İtalya’da kahve, Prag’da bira içiyordum. Hem daha havalı, hem de Türkiye’ye göre daha ucuz oluyordu. Maaşım da göreceli olarak iyiydi elbette.

interrail bileti, para, harita, pasaport, uluslararası öğrenci kartı

2014 yılında 13 ülkede 19 şehir gezmiştim ve durmaya niyetim yoktu. 2015 yılının başında çalıştığım şirketten istifa ederek biriktirdiğim tüm parayla InterRail yapmaya karar verdim. İtalya-Fransa-İspanya-Portekiz’i kapsayan 35 günlük bir seyahat yaptım. Özellikle İspanya‘da pek çok şehri gezdikten sonra bazı şeylerin farkına vardım.

  • Gittiğim ülkede en az 3 şehir gezmeliydim. Hep başkentlere gitmek olmuyordu.
  • Uzun vadeli gezmek o kadar da iyi bir şey değildi.
Mavi Çizgi; 2014'deki 9 günlük balkanlar turumu, Kırmızı Çizgi ise 2015'deki 36 günlük balkanlar turumu gösteriyor.

InterRail’i bitirip Türkiye’ye döndükten sonra 500 Euro kadar para artırmıştım. 10-15 gün dinlendikten sonra “şu kalan parayı da harcayayım” diyerek bu sefer Balkanlar‘a gittim. 36 günde de orayı gezdim. Peki bu sefer neyi farkettim?

  • Uzun vadeli gezmek cidden zordu. Sürekli hostellerde kalıyor; evimi, yatağımı ve özel hayatımı özlüyordum. Geceleri 10 kişilik odalarda başkalarının horlamasını duyarak uyumak zor geliyordu.
  • Zamanın yollarda geçmesi sorun yaratmaya başlamıştı. Her 2-3 günde bir şehir değiştirmek bir yerden sonra katlanılamaz oluyordu. Tamam, otobüs / tren ile seyahat etmeyi ben de severim ama 30 gün içerisinde 10-12 defa yolculuk yapınca zor oluyordu.
  • Artık bazı şeyler birbirine benzemeye başlamıştı. Gezip gördüğüm şeylerin çok daha güzellerini önceki seyahatlerimde görmüştüm zaten. Öve öve bitirilemeyen yerler bende hayal kırıklığı yaşatmaya başlamıştı.

Duraklama Dönemi

Balkanları gezdikten sonra, hızlı giden hayatım bir süre duraklama dönemine girmişti. İstifa edip toplam 71 günü yurtdışında geçirince, haliyle para suyunu çekmişti. Hemen iş arayıp bulmuş, ancak İstanbul’un karmaşasına ve iş hayatının mobbinglerine çok kısa süre dayanabilmiştim.

Merhaba İzmir
İstanbul'un kalabalığından kaçarak İzmir'e taşınma sürecimi ve yaşadığım zorlukları gün gün anlattığım bir yazı.

Fevri bir kararla 4 yıl yaşadığım evdeki tüm eşyaları satarak, bir gece otobüse bindim ve İzmir’e gittim. Orada kısa sürede iş bulmuştum. Bir süre hostelde yaşadım, daha sonra ev arkadaşı bularak yaşam koşullarım biraz daha rahat hale gelmişti.

Bergama Akropolü

İzmir’de yalnızca 5 ay yaşayabildim. Bu süreçte 2 iş değiştirmiş ve çok az para biriktirebilmiştim. Bu parayla istediğim gibi yurtdışı seyahati yapamayacağımı bildiğim için sadece İzmir ve çevresini gezerek kamp yapabiliyordum. Yaşama kısmı çok iyiydi ama, yurtdışında gezeceğim şehirler vardı daha. Aklım oradaydı hep…

Yeniden Doğuş

Aziz Michael Köprüsü ve Ben

Bir gün İstanbul’da yaşayan bir arkadaşım aradı ve çalıştığı firmada elemana ihtiyaç olduğunu söyledi. İstanbul’da yaşamaya sıcak bakmadığım için “gelmem” demiştim. “Olsun, yine de sen gel bir görüş” demişti. Ne kaybedebilirdim ki? Zaten İstanbul’a gidip orada yaşayan arkadaşlarımla görüşmeyi planlıyordum…

İstanbul’a gelerek sabah iş görüşmesine girdim ve çok yüksek maaş talebinde bulundum (İzmir’de kazandığımın neredeyse 3 katı). Ayrıca sadece 6 ay çalışabileceğimi söyledim. Ertesi gün arayıp kabul ettiler 🙂 Bundan sonra yeni bir dönem başlıyordu benim için. Çünkü kısa sürede tekrar gezmeye gidebilecektim. Çalışmaya başladıktan 1 ay sonra, kurban bayramı tatilini fırsat bilerek arkadaşımla 16 günlük İsveç-Norveç-Hollanda-Belçika seyahati yaptık. – Ağustos, 2016.

Peleş Şatosu

2017 Mayıs’ta bu şirketten de ayrıldım. Artık iyi para biriktirmiştim. Hollanda sağolsun bir önceki seyahatten kalma vizem de vardı. Ne yapacaktım? Tabiki gezecektim!

Doğu Avrupa

2017 Temmuz’da bu sefer Doğu Avrupa turu yaptım. Tam 3 ay sürdü (92 gün). Nostalji olsun diye otobüsle Bulgaristan’a gidip oradan seyahatime başladım; daha sonra Romanya – Polonya (Varşova) – Litvanya – Letonya – Estonya – Finlandiya – Belarus – Moldova – Ukrayna rotasını izledim. En son uçak ile Odessa’dan geri döndüm. Seyahatin başlarında “bu sıcakta gezilmiyor” diye düşünürken, ortalarına doğru “bu soğukta gezilmiyor” demeye başlamıştım. İnsanoğlu işte, bir türlü ne istediğini bilmiyor 🙂

Kişisel Şeyler

Seyahat ve blog serüvenimi anlattıktan sonra gelelim kişisel şeylere… Ben Şahin Doğan, 1991 yılında Karabük’ün Eflani ilçesinde doğmuşum. Babamın işleri sebebiyle 3 yaşındayken Ankara’nın Beypazarı ilçesine taşınmışız. Üniversiteye kadar (2009) Beypazarı’nda yaşadım. Anadolu’nun küçük şehirlerinde yaşayanlar/yaşamış olanlar bilirler. Burada insanın dünyası küçüktür. Yani öyle gezme işleri ve dünya görüşü sınırlıdır. Benim hayatımdaki dönüm noktası üniversite yıllarım olmuştu. Gebze’de 2 yıl Borsa-Finans bölümünde okudum ancak okuldan çok, kabuğumdan çıkarak dış dünyayı tanımak ve hayatı öğrenmek benim kaderimi değiştirmişti. O dönemde sürekli İstanbul’a gidip geliyordum ve şundan emindim: “Bir gün İstanbul’da yaşayacaktım!”.

İş Meselesi

Çocuk yaşta internet cafelere giderek sürekli oyun oynayan çocuklardan biriydim. Daha sonra hayatıma internet girdi ve çok geçmeden ilk bilgisayarımı aldım. 2002 gibi, henüz 12-13 yaşlarında “İnternet sitesi yapmaya” merak saldım. Yıllar boyunca bu iş hobi olarak devam etti. Yani öğleden sonra okuldan eve dönüyor, arkadaşlarla online oyunlar oynuyor ve sıkılınca akşam kodlama yapıyordum.

Bu işi çok sevdiğim için üniversite yıllarımda meslek olarak okuduğum bölüm yerine, yazılımı tercih ettim. Üniversitenin ardından doğruca İstanbul’da bir ev tutarak, hızlıca iş buldum. Buranın beklentilerimi fazla karşılamayacağını bildiğim için sürekli yeni iş ilanlarına bakıyordum. 7 ay kadar çalıştıktan sonra, hayatımın ikinci dönüm noktası olarak gördüğüm yeni bir firmada iş bulmuştum. Burada teknik anlamda kendimi oldukça fazla geliştirdim, aynı zamanda çalışan diğer insanların yaşlarının benden büyük olmasından dolayı hayata karşı onlardan çok fazla şey öğrendim. örneğin onlar ara sıra yurtdışına gidip geliyorlardı, ben de hep merak ediyordum. 2013 yılında, onların manevi destekleri sayesinde ilk yurtdışı seyahatimi ben de yapmıştım…

Mesleki ünvanım “Front-End Developer” olarak geçiyor ve sektörde 7 yıllık deneyime sahibim. Günümüzde iş hayatıma “Freelance” olarak devam ediyorum. Bazen seyahat esnasında çalışıyorum (Dijital Nomad gibi).

Kültür

İş ve gezme konularının dışında fırsat buldukça dizi ve film izlemeye çalışıyorum. Kitap kurdu değilim ancak tarih kitapları ve makaleleri okumayı severim.

En beğendiğim diziler:

  • Breaking Bad
  • Black Mirror
  • The Mentalist
  • Silicon Valley

En beğendiğim kitaplar:

  • Game of Thrones (A Song of Ice and Fire)
  • Jül Sezar
  • Gladyatörler
  • The Auschwitz Escape

Spor olarak fitness, doğa yürüyüşü ve koşmayı severim.

Özet

Hayatım kısaca bu şekilde. Günlerimin büyük çoğunluğu -gezmediğim zamanlarda- evde, bilgisayar başında geçiyor. Sormak istedikleriniz olursa İletişim bölümünden benimle irtibat kurabilirsiniz. Esen kalın…

Yorumlar

Zehra
13 Mart 2015

Merhaba, Şahin abi! Auschwitz Birkenau’yu konu alan derin bir hikaye yazmaya başladım. Tarih elbette, kolay değil, yakın ama uzak tarih, ders kitaplarında değil renk değiştirmiş sayfalarda anlatılan bir tarih…
Gerek vikipedi olsun, gerek filmler, yani piyanist, hayat güzeldir, ölümün soluğu, çizgili pijamalı çocuk, schindler’in listesi, stalingrad ve senin Auschwitz’i muhteşem bir şekilde anlatman bana o kadar yardımcı oldu ki..
“Çok okuyan mı bilir, çok gezen mi?” sorusuna senin gezi rehberlerinde “okuyan” cevabını vereceğim kendi adıma.
Çok teşekkürler.

Şahin Doğan
14 Mart 2015

Teşekkürler Zehra.

web tasarım
26 Eylül 2015

İlgi çekici paylaşımlardan teşekkürler

Ahsen
11 Şubat 2016

Merhaba ben ankara toki anadolu lisesinde 11.sınıf öğrencisiyim Erasmus ile 21 subatta Romanyaya tarom havayolları ile gidiyoruz bu havayolları hakkında çok fazla bilgimiz yok fakat kullandığı uçakları gördük ve pervaneli falan olması bizi çok tedirgin etti ve korkuyoruz yazınızı gordum ve size danışmak istedim uçakları güvenli mi önyargılı mı yaklaşıyoruz ?

Şahin Doğan
12 Şubat 2016

Selamlar. Güvenli tabiki ama beni epey ürkütmüştü 🙂 Ancak ben dönüş uçuşunda ATR uçaklarından birine denk gelmiştim. Bineceğiniz uçak o şekilde olmayabilir.

Enes
25 Mart 2016

Şuan da üniversite oğrencisiyim ve boyle coğrafi,tarihi şeylere acayip merakım var ve başta azerbaycan batum turu yapma kararı almıştım fakat balkan turunuzu gorünce gerçekten bir anda oraya gidesim geldi şuan dil konusunda hani türkçe anlıyorlar mı ya da ingilizce bilen birileri çıkar mı ? Daha sonra yazı da paylaştığınız gibi uçak bileti konusu sonuç olarak vardığım yerden geri donmeyeceğim bir sıkıntı oluyor mu ? Tek gitmek mi daha iyi yoksa 2 kişi mi hani bir de güvenlik ne durumda orada ona gore 2 kişi mi gidilmeli midir ? Umarım gezgin ruhum açığa çıkarıp bir blog da ben açarım. 🙂

Şahin Doğan
26 Mart 2016

Selam Enes. Her ülkede İngilizce bilen ve bilmeyen birileri vardır. Eğer sen biliyorsan sorun yaşamazsın. Havalimanından geriye kolay kolay geri çevirmezler için rahat olsun. Şahsen ben tek gitmeyi tercih ediyorum hep ama iki kişi de olur, farketmez 🙂 Tek ve iki kişiyle gitmenin kendi içinde avantaj ve dezavantajları var.

onur
18 Nisan 2016

Merhaba
Ben Hollanda ya 9 günlük turistik vize başvurusunda bulunacağım sponsor babam olacak devlet memuru daha önce gri pasaport ile İtalya ya gitmiştim Hollanda için tüm otel uçak rezervasyonlarını yaptım sizce vizem çıkar mı?

Şahin Doğan
19 Nisan 2016

Merhaba. Büyük oranda çıkacaktır.

Burcu
23 Mayıs 2016

Sahin bey meraba sizinle fransa vize başvurusu hakkinda fikir sahibi olabilirmiyim.?

Şahin Doğan
24 Mayıs 2016

Sor bakalım hadi 🙂

Sezgin Güneş
05 Haziran 2016

Merhaba Hemşehrim, diyerek söze başlıyor ve sizi kutluyorum.65 Yaşımdan sonra ve yeşil pasaportumla interrail ile Avrupa turu yapabilirmiyim diye düşünür ve planlarken arama motorundan size rastladım. Önerilerinizle geleceği planlayacağımı umuyorum.Çünkü “Akıl yaşta değil baştadır “demiş atalarımız. Selam ve sevgiler genç arkadaşım.

Şahin Doğan
05 Haziran 2016

Merhaba, gezme enerjiniz varsa kim tutar sizi 🙂

cem ulus
15 Haziran 2016

kardeşim tebrik ederim çok güzel olmuş sitrn ramazan bayram tatili için ne önerirsin

Cenk
24 Haziran 2016

Ne güzel yazmışsın. Blog 10 numara. Tebrikler

Bugra
27 Haziran 2016

Merhaba şahin abi biz üç arkadaşız İstanbul-Budapeşte gidiş dönüş uçak bileti aldık yaklaşık bir ay önce, fatura ve bilgilerimiz geldi 2 gün önce ise aldığım Mail’de ise biletleriniz iptal oldu yazıyor bunun nedenini biliyor musunuz?

Şahin Doğan
27 Haziran 2016

Selam Buğra. Nedenini bilmiyorum maalesef ancak bilet değişim ya da ücret iade gibi seçenekler sunmuş olmaları gerekiyor.

Özlem Tomaç
10 Ekim 2016

Ben pekçok gezi bloğu okudum ama sizinkisi gibi açık, bilgilendirici ve ego yoksunu olanını görmedim! Çok çok tebrik ederim ve lütfen devam edin. Ben de çok gezerim ama notlar almak, ince ince hesaplar yapmak ve hiçbir beklenti olmadan paylaşmak yüreği bende yok :))
Oğlumun doğumgününü Transilvanya ‘da yakın arkadaşıyla kutlamak gibi bir niyetle sizi tanıdım. Sizin önerilerinizin katkısı büyük olacaktır.
İstanbul ‘dan Bükreş ‘e gidip hiç oyalanmadan Sibui ‘ye geçmeyi planlıyoruz tabii ki trenle. (Tren bilgileri değerli )Sibui ‘de kalmak istedik çünkü Braşov ‘a oranla daha güzel olduğunu düşünüyorum (acaba doğru mu düşünüyorum )Braşov ‘a günü birlik ziyaret yeterli mi? Değerli önerilerinizi paylaşırsanız çok sevinirim. Saygılarımla. ….

Şahin Doğan
10 Ekim 2016

Selam Özlem. Güzel yorumun için teşekkürler. Braşov için bir tam gün yeterlidir. Sibui hakkında bilgim yok ne yazık ki. İyi gezmeler.

Husokal
04 Aralık 2016

Sayfanızla bugün, çernobille tanıştım. İyi ki buralardasınız. Teşekkürler!

Dilara
10 Şubat 2017

Heyy! Belirtiyorum bugün tarih 11 Şubat 2017 ve ben aklima bile nereden takildigini cikaramadigim su zaman diliminde alt tarafı google amcaya cernobil demiştim. Bir kaç sayfa gezdim. Sonra senin blogunla karsilastim. Tamam okudum kizim derken baktim diğer yazilarinida okuyorum. Sıkılmadan,sanki orada bende gezmisim hissine kapildim. İyi ki gezmis, iyi ki kaleme almis, iyi ki bizimle paylasmmissin, tebrikler ! 🙂

Şahin Doğan
12 Şubat 2017

Teşekkürler 🙂

Gezgin Kadraj
16 Şubat 2017

Merhaba,

Sitenizi bugün keşfettim, anlatımınız ve fotoğraflarınız oldukça güzel. Tebrikler

Aslı Akbaş
21 Haziran 2017

Merhabalar, özellikle vize işlemleri için araştırma yaparken hep ilk sizin sayfanız çıktı önüme. Oldukça bilgilendim. Sonra dedim ki kimmiş bu sayfanın sahibi, neciymiş vs. bi baktım tüm yazıları okuyorum. Seyahat amacınız, tarzınız, özellikle bir edebiyatçı olarak yazıyı sevmeniz (2000 kelime 🙂 beni çok memnun etti. Yazı yazmak oldukça zorlayıcı, emek isteyen ama bir o kadar da zevklidir. Kaleminize sağlık. Hem seyahatlerinizde hem de yazılarınızda kolaylıklar 🙂

Şahin Doğan
21 Haziran 2017

Teşekkürler 🙂

MehmetK
25 Haziran 2017

yaklaşık 1 hafta sonra yapacağım balkan turu için bilgi ararken denk geldim sitenize .. sadeliği , amaca yönelik oluşu ile çok başarılı bir site . internette denk geldiğim bir çok sitenin aksine reklam kokmayan , gözü yormayan , yazının sonunda iyi ki bu yazıyı okumuşum dedirten bir site .. özellikle gezi tarzınız bana çok uyduğu için bu kadar beğendim belki de bilmiyorum . başarılarınızın devamını diliyorum .. balkan gezim tadında geçerse benden bir hayır dua alırsınız .:)

Süleyman
05 Ağustos 2017

Merhabalar öncelikle.Uçuş hakkında bilgilere bakarken sitene rastgeldim.Sade ve baya hoş bir web siten var.Benim gerçekten çok hoşuma gitti.Front end developer’lık yapmışsın galiba.Ben de bilgisayar müh 2.sınıf öğrencisiyim.Benden büyüksün ve ayrıca çok gezen çok bilir demişler 🙂 Bana verebileceğin bir tavsiye var mıdır?

Dip Not:Siten gerçekten çok hoş 🙂

Şahin Doğan
05 Ağustos 2017

Önce okul + iş. Sonra gezmesi kolay. Buralara gelebilmek için gece gündüz çalıştım ben bakma 🙂

melike
13 Ağustos 2017

Araci ve ehliyeti olmayan biri olarak Trabzon`u iki gunde en iyi nasil gezerim bilgisini sizin sitenizden aldim. Ozellikle toplu ulasim bilgileri cok faydali oldu. Yeni bir sehirde saatlerce toplu ulasim aramak ya da boyle bir olasiligin oldugunu dusunup sonradan sadece aracla gidilebilecegini ogrenmek hayal kirikligi olabiliyor
Tekrar tesekkurler

Sinan EROL
15 Ağustos 2017

Şahin baba, yaşın benden çok ufak ama baba diyorum sana. Çünkü seyahat işini ve seyahat yazısı işini iyi yaptığını anladım. Kafan da iyi..
Lütfen böyle devam et bir de sütlü kahveyi su bardağında içmesen..

Şahin Doğan
15 Ağustos 2017

Seyahat halleri, malum 🙂 Bıçakla yemek yemişliğim de vardır 🙂

onurrrr
25 Ağustos 2017

ellerine sağlık…çok iyi olmuş…ben bergama ile araştırma yaparken tesadüf açtim sayfanı…ama sen içine küçük bir dünya sığdırmışşın…sonraki gezilerine bizleride eklyebilirsin…hemde sana kupa alırız:-))) (kahve için):-)

Enes
01 Eylül 2017

Selamlar Benım Esım Almanyada Yasıyoruz Bu Ayın 30’unda Kınamız var Oraya Gıtmem Lazım Isten Cıktım Vize Cıkarmı bana Cıkarmam Icın Ne Gerekir Otelde vs Kalmıycagım Onlarda Kalacagım Bilgi verirseniz Sevinirim .

muharrem
20 Eylül 2017

umarım bu enerjini hiç kaybetmezsin kardeşim. yolun açık olsun…

Şahin Doğan
22 Eylül 2017

Teşekkürler 🙂

ismail
06 Ekim 2017

verdiginiz bilgiler benim icin cok yararli oldu.yilbasinda auschwitz kampini ziyaret etmeyi dusunuyorum bilgileriniz icin tesekurler

Taner Alibeyoğlu
18 Ekim 2017

Hocam merhaba Ben Taner Alibeyoğlu, rehber öğretmen .Tebrik ederim sizi ne kadar güzel akıllı,arı-duru bir site yapmışsınız. Dilinizi çok beğendim, hele iletişim kısmındaki ben ne değilim leri o kadar iyi ifade etmişsiniz ki gerçekten tebrikler! 2002 yılından beri seyahat ediyorum. 20’nin üzerinde ülke gördüm Buna Güney Amerika’da Meksika’da dahil Küba’ya kadar gittik.2003 yılında 3 bölgeyi kapsayan İnterrail yapmıştık eşimle beraber.Epeydir çocukların doğumundan dolayı yurt dışına seyahat etmiyoruz,sitenizi gezince içimizdeki gezme aşkı yeniden depreşti! Teşekkürler sizi tanımaktan dolayı mutlu olduk… Artık takipteyiz!

Şahin Doğan
21 Ekim 2017

İçten yorumun için teşekkürler Taner. Bol seyahatli günler dilerim 🙂

Sefa
09 Ocak 2018

Selam şahin abim ben Bulgaristan na gitmek istiyorum
Ve nasıl giderim Bulgaristan na İstanbul otobüsler kalkıyor mu şimdi
Ne kadar ve benim pasaport tum var vizeyi nasıl alabilirim abim

Duygu
30 Ekim 2017

Hayallerimin sitesi, hayallerimin yolculuğu.. İyi ki bir yerlerde insanlar bu hayalleri gerçekleştirebiliyor. Seni geç keşfettiğim için çok üzgünüm. Çok başarılısın, iyi ki bizimle paylaşıyorsun. Yolun açık olsun 🙂

Şahin Doğan
30 Ekim 2017

Teşekkürler Duygu 🙂

Gamze A.
06 Kasım 2017

Şahin, Blog sitene bayıldım 🙂 kim tutar seni…kalemin ve gezgin ruhun hiç bitmesin 🙂

Şahin Doğan
06 Kasım 2017

Teşekkürler Gamze 🙂

Erdal Erdoğan
04 Ocak 2018

Merhaba. Senle tanışmak sohbet etmekten mutluluk duyarım..

pınar
17 Ocak 2018

çok faydalı, çok teşekkürler ve başarılar