Bugün canın çok sıkkın, herşey sana zor geliyor olabilir. Bugün aşkın bitmiş, o seni terkedip gitmiş, olabilir. Sanki sen hiç bilmediğin bir kaos içindesin, kimbilir. …… Bugün duyduğun haberler sana utanç veriyor olabilir. Bugün din ve ırk uğruna cinayet işleniyor olabilir. Mostar köprüsü çökmüş, Neretva ne kadar üzgün kimbilir… …… Bulutsuzluk Özlemi / Yaşamaya Mecbursun (1996).…
Karadağ’ın hemen hemen tüm popüler şehirlerini ve önemli yerlerini gezdikten sonra son durağım Kotor oldu. Buranın diğer Karadağ şehirlerinden farkı, ülkenin turizm merkezi olması ve diğer turistik şehirlere (Dubrovnik, Mostar vb.) yakınlığı. Her ne kadar çok sayıda turist Kotor’a günübirlik olarak gelse de, ben Kotor gezi rehberi yazımda 2 günde bu şehirde neler yaptığımı anlatacağım.…
“Karadağ’ın Miami’si” lakaplı Budva, Balkanların deniz turizmi açısından en hareketli şehirlerden birisidir. Özellikle yaz aylarında başta Rusya olmak üzere Avrupa’nın çeşitli şehirlerden çok sayıda turist Budva’ya gelmektedir. Gece hayatının da oldukça gelişmiş olduğu şehirde, küçük bir old town bölgesi de bulunur.…
Gjirokaster (okunuşu Cirokaster şeklinde), Arnavutluk’ta bulunan ve UNESCO kültür mirası listesinde yer alan bir Osmanlı şehridir. Yaklaşık 30 bin kişinin yaşadığı bu küçük şehir “Eski” ve “Yeni” şehir olarak ikiye ayrılır. Osmanlı mimarisinin hakim olduğu Gjirokaster, yine Arnavutluk’ta bulunan başka bir Osmanlı şehri Berat‘tan farklı olarak taştan yapılmış çatılarıyla öne çıkar. Aynı zamanda Balkanlarda yer alan en büyük ikinci kale ise yine Gjirokaster’de yer alır. Bu gezi yazımda şehirle ilgili bilgileri bulabilirsiniz.…
Mustafa Kemal Atatürk‘ün 1896 – 1898 yılları arasında eğitim aldığı Manastır Askeri İdadisi‘nin bulunduğu Makedonya’nın Manastır (Bitola) şehri, Ohrid‘e bir buçuk, Üsküp‘e ise iki buçuk saat mesafede yer almaktadır. Şehirde her ne kadar gezilecek fazla bir yer olmasa da, konu Atatürk olduğu için hiç düşünmeden ziyaret ettiğim bir şehir oldu. Bu yazımda hem Bitola, hem de Manastır Askeri İdadisi ile ilgili bilgileri bulabilirsiniz.…
Ohrid, Makedonya’nın Üsküp’ten sonra ikinci turistik şehridir ve her yıl milyonlarca turist tarafından ziyaret edilir. Lakabı “Makedonya’nın İncisi” olup bu lakap hem güzellik, hem de gölden inci çıkartıldığı için verilmiştir. 1980 yılında UNESCO kültür mirası istesine dahil edilmiş ve tarih, kültür, doğa ve yaz turizmi için oldukça elverişlidir.…
35 gün süren InterRail seyahatimde İspanya’nın tüm popüler ve turistik şehirlerini gezdikten sonra son durağım Madrid olmuştu. Özellikle Barcelona başta olmak üzere Endülüs bölgesinde bulunan şehirlerin ardından (Sevilla, Granada ve Cordoba), Madrid ile beklentim epey yüksekti ancak hiç tahmin ettiğim gibi bir şehirle karşılaşmadım. Beklentilerimin epey altında kalan Madrid ile ilgili gezi notlarımı bu yazımda bulabilirsiniz.…
Tıpkı İstanbul, Roma, Plovdiv gibi 7 tepe üzerine kurulmuş olan Lizbon, Portekiz’in başkenti ve en büyük şehri olup gezmesi oldukça zor ama bir o kadarda keyifli bir şehirdir. Lizbon’u benim için unutulmaz yapan etkenler ise hem InterRail seyahatimde ilginç bir rota çizmeme sebep olması, hem de hayatımda ilk defa yurtdışında dolandırılmış olmamdır. Bu yazımda Lizbon’da gezilecek yerler başta olmak üzere şehirle ilgili pek çok bilgiyi bulabilirsiniz.…
Sevilla denilince aklıma nedense hep 2008 yılı Şampiyonlar Ligi’ndeki o tarihi maç geliyor. Evet, 3-2 biterek uzatmalara giden ve penaltılarla kazandığımız o maç. Tarihimizde yakaladığımız en büyük başarı… Valencia’dan trenle “Sevilla Santa Justa” tren istasyonuna gelirken de aklımda hep o tarihi maç vardı. Tren istasyonuna geldim, en yakın metroya yürürken o da ne? Sol tarafta Roman Sanchez Stadyumu. Dönüp şöyle bir baktım, demek Deivid o 2 golü burada atmış, Edu penaltıyı burada kaçırmış, Volkan maçta 2 hatalı gol yemiş ancak penaltılarda 3 topu da çıkarmayı başarmıştı. İçimden Fenerbahçe…